top of page

SEYİR NEDİR?

 

      İngilizce “NAVIGATION” Fransızca okunuşu ile “NAVIGASYON” aslında Latince “NAVİS” ( gemi ) ve “AGERE” ( yöneltmek veya hareket etmek ) kelimelerinin birleşmesinden oluşan “NAVIGERE” veya “NAVIGATE” sözcüğünden gelmektedir. Bu kelimenin kökeni de SANSKRİTÇE “ NAVGATHİ “ sözcüğüne dayandırılmaktadır.

 

      Dilimizde Osmanlıca ya da eski Türkçe söyleniş şekliyle “SEYR –İ SEFAİN” günümüz Türkçesin de ise “SEYİR”  kelimeleri ile karşılık bulmaktadır.

 

      Sözlük anlamı olarak seyr –i sefain; Gemi yolculuğu, seyir ise gidiş, yürüyüş, ilerleyiş, eğlenmek için bakmak anlamlarına gelmektedir. Günümüzde seyir kelimesi genel olarak denizcilik terimi şeklinde kullanılmaktadır. Bu anlamda kullanıldığında bir yerden bir yere gitmek için yola çıkmayı ifade etmektedir.

Tüm bu anlam ve ifade şekilleri bizim seyri basitçe nasıl tanımladığımızı ortaya koymaktadır.

 

SEYİR' İN TARİHİ

 

      Seyrin tarihi araştırıldığında çeşitli kaynakların ve yazarların konuyu ilk insana kadar indirgediği görülmektedir. Bunu yapar iken insanın yaşam alanı içersinde temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere hareket etmesini en basit şekli ile seyir olarak kabul etmektedirler. Seyrin tanımına bakıldığında bu başlangıcın doğru olduğunu kabul etmek mümkündür.

           

       İlk insanın temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapmış olduğu hareketler ( bitki ve meyve toplama, avlanma, barınma v.s. ) seyrin ve aynı zamanda kara seyrinin başlangıcını oluşturmaktadır. İnsanoğlunun ihtiyaçlarını karşılamada sudan yararlanmaya başlanması ile birlikte su seyri ortaya çıkmıştır.

Kara ve su seyrinin tarihi süreçlerinin ortaya konması, insanların bu seyir çeşitlerini uygular iken kullandıkları vasıtaların gelişim evreleri ile doğrudan bağlantılıdır. İnsan’ın seyir için kullandığı vasıtalardan arabanın mı? Yoksa teknenin mi? daha önce tarih sahnesine çıktığı henüz kesin olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte tekerliğin icadı ile ortaya çıkan arabanın kara seyrinin gelişimindeki önemi yadsınamayacağı gibi su seyrinin gelişiminde de tekne ve gemilerin önemli bir rolü vardır.

 

      Teknenin arabadan önce icat edilmiş, olduğunu kabul etmemiz pek de yanlış olmayacaktır. Bir insan için bir ot yığının veya ağaç kütüğünün suda yüzerek hareket ettiğini keşfetmek, arabayı hareket ettirmek için gerekli olan tekerlek ve dingili keşfetmek den daha kolaydır. Çünkü insanın ot yığını veya ağaç kütüğünün suda yüzdüğünü gözlemlemesi mümkün iken tekerlek ve dingili gözlemlemesi mümkün gözükmemektedir. Tekerlek ve dingili ancak akıl ile mantığını kullanmak suretiyle keşfetmesi daha uygun görülmektedir. 

 

      Tarih öncesi ve antik çağlara ait çok fazla bilgiye sahip olunmamakla birlikte tekerleğin icadı her hangi bir halka mal edilemeyeceği gibi bir teknenin icadının da şu ya da bu millete mal edilmesi de yanlış olacaktır.

 

DEVAM EDECEK......

Ünal BİLİCİ

kaptanbilici@gmail.com

TÜM HAKLARI SAKLIDIR © 2014by "ZÜMRÜD Ü ANKA". Proudly created with Wix.com

PayPal ile Bağış Yap

BAĞLANTILAR

 SİTEMİZE REKLAM VEREBİLİRSİNİZ.

BAĞLANTILAR

bottom of page